Gece, bir ıslıkla evden çıkıp gece boyu oynanan saklambaçı. Çelik çomağı, kırılan camları. Yan mahalleyle alınan kavgaları. Sokaktaki boş arazilerde oynanan futbolu, üç korner, bir penaltıyı. Maç aralarında içilen gazozları. Hey Dergisi, Ses Dergisi, Doğan Kardeş Ansiklopedisini. Mahalleden taşınanları hem hüzünle, hem de garip bir heyecanla uğurlamayı, ama aynı şekilde evlerin taşınmasına yardımı. Mahalleye yeni taşınanları kapma yarışını...
Yoğurtçuyu, kalaycıyı, hallacı...
Evlerin arkasındaki odun kömür depolarını...
Yakan topun yakışını...
Mantarlı gazoz kapaklarını, yaldız kazımayı...
Kan kardeşliğini...
İp atlama, lastiğe basma, topaç çevirme maharetini...
Açık hava düğünlerini, düğünlerde çalan yakışıklı çalgıcıları...
Ama illa da hışırtılı plaklarda dinlenen o güzelim müzikleri. Mahallede kurulan orkestralari ve dost meclisinde, çalınan, söylenen şarkıları. Özenle bulduğumuz, gözümüz gibi korduğumuz plakların dinlemeye değişimini.
O Zamanlar'ı o zamanlar yapan herşeyi burada paylaşalım, anlatalım. O gün dinlediğimiz plakları tekrar koyalım pikaplara, ayarlayalım 45 veya 33 devire, tekrar o daha özgür, o daha aşık, o dünyayı değiştirme cesaretinin olduğu günlere geri dönelim. Unutmayalım, unutturmayalım. O günler "gerçek hayat"lardı...
O zamanlar için : http://my.opera.com/zapata55/blog/