Extreme ways are back again Extreme places I didn’t know I broke everything new again Everything that I’d owned I threw it out the windows, came along Extreme ways I know move apart The colors of my sea Perfect color me
Extreme ways that that help me Help me out at night Extreme places I had gone But never seen any light Dirty basements, dirty noise Dirty places coming through Extreme worlds alone Did you ever like it planned
I would stand in line for this There’s always room in life for this
Oh baby, oh baby Then it fell apart, fell apart Oh baby, oh baby Then it fell apart, it fell apart Oh baby, oh baby Then it fell apart, it fell apart Oh baby, oh baby Like it always does, always does
Extreme songs that told me They helped me down every night I didn’t have much to say I didn’t get above the light I closed my eyes and closed myself And closed my world and never opened Up to anything That could get me along
I had to close down everything I had to close down my mind Too many things to cover me Too much can make me blind I’ve seen so much in so many places So many heartaches, so many faces So many dirty things You couldn’t believe
I would stand in line for this It’s always good in life for this
Oh baby, oh baby Then it fell apart, fell apart Oh baby, oh baby Then it fell apart, it fell apart Oh baby, oh baby Then it fell apart, it fell apart Oh baby, oh baby Like it always does, always does
Not: Emin olun böyle çalışmıyorlar! :) (Dedikten sonra böyle de çalışabilirler...)
Gözlem Konumu : Samsun ve Türkiye'nin çoğu bölgesi Geçiş Tarihi : 05/02/2008 Geçiş Saati : 17:21 ~ 17:26 Geçiş Max Parlaklığı : 1.1
Veri Kalibrasyon tarihi (NASA J-TRACK kaynağı ile) : 02/02/2008 : 19:30 Yerel Geçiş Yörüngesi : Güney-Batı ~ Kuzey-Doğu , Yay doğrultusu Kuzey batı yönünde, Max: 20.7 derece...
"O Zamanlar" daha özgür, daha aşıktık. "O Zamanlar" okula servisle değil, buluşarak giderdik. Tommiks, Teksas, Red Kit okur, okuduklarımızı birbirimizle değiştirirdik. Duvar üstlerinde, sokak başlarında ettiğimiz sohbetler. Kavga etsek dahi kin tutmadığımız, her gün, yeni dünyalar kurduğumuz O Zamanlar. Macuncucudan, tornavidayla çubuklara sarılan renk renk alınan macunlar, mani okuyan nanecilerden, elimizde son kuruşla külahla alınan naneler, arkadaşlarla bölüşülürdü. Okuduğu maniler o günün gülmece konusu yapılırdı.
Gece, bir ıslıkla evden çıkıp gece boyu oynanan saklambaçı. Çelik çomağı, kırılan camları. Yan mahalleyle alınan kavgaları. Sokaktaki boş arazilerde oynanan futbolu, üç korner, bir penaltıyı. Maç aralarında içilen gazozları. Hey Dergisi, Ses Dergisi, Doğan Kardeş Ansiklopedisini. Mahalleden taşınanları hem hüzünle, hem de garip bir heyecanla uğurlamayı, ama aynı şekilde evlerin taşınmasına yardımı. Mahalleye yeni taşınanları kapma yarışını...
Yoğurtçuyu, kalaycıyı, hallacı... Evlerin arkasındaki odun kömür depolarını... Yakan topun yakışını... Mantarlı gazoz kapaklarını, yaldız kazımayı... Kan kardeşliğini... İp atlama, lastiğe basma, topaç çevirme maharetini... Açık hava düğünlerini, düğünlerde çalan yakışıklı çalgıcıları...
Ama illa da hışırtılı plaklarda dinlenen o güzelim müzikleri. Mahallede kurulan orkestralari ve dost meclisinde, çalınan, söylenen şarkıları. Özenle bulduğumuz, gözümüz gibi korduğumuz plakların dinlemeye değişimini.
O Zamanlar'ı o zamanlar yapan herşeyi burada paylaşalım, anlatalım. O gün dinlediğimiz plakları tekrar koyalım pikaplara, ayarlayalım 45 veya 33 devire, tekrar o daha özgür, o daha aşık, o dünyayı değiştirme cesaretinin olduğu günlere geri dönelim. Unutmayalım, unutturmayalım. O günler "gerçek hayat"lardı...